Küresel ticaret gerilimlerin baskısı altında

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Başekonomisti Ralph Ossa, yüksek enflasyon, sıkı para politikası ve ekonomideki durgunluğun küresel ticaretteki büyümeyi baskıladığını belirterek, jeopolitik gerilimler nedeniyle enerji arzında kesinti yaşanmasına yönelik risklerin dünya ticaretindeki toparlanmayı engelleyebilecek belirsizlikleri artırdığını bildirdi.

WTO Başekonomisti Ralph Ossa, küresel ekonomideki görünüm, birçok ülkedeki para politikasındaki sıkılaşma ve jeopolitik gerilimlerin ticarete etkilerine ilişkin soruları yanıtladı.

Yüksek enerji fiyatları, artan enflasyon, sıkılaşan para politikası ve Çin ekonomisinde salgından sonra toparlanmanın beklentinin altında kalması nedeniyle küresel ticaretteki büyümenin bu yıl keskin bir şekilde yavaşladığını ifade eden Ossa, bu faktörlere bağlı olarak küresel ticarete ilişkin büyüme öngörülerini düşürdüklerini kaydetti.

Ossa, küresel ekonomik büyümedeki yavaşlamanın ithalat dahil tüm ürünlere olan talebi azalttığına dikkati çekerek, “Geçen yıl enflasyon birçok ülkede 1980’lerden beri görülmeyen seviyelere çıktı. Yüksek enflasyon karşısında, faiz oranlarını uzun yıllar sıfır seviyesinde tutan merkez bankaları para politikasını sıkılaştırmaya başladı. Sıkı para politikası, küresel ticarette 2022’nin son çeyreğinde başlayan düşüşün önemli faktörlerinden biri oldu.” diye konuştu.

Yüksek faiz oranlarının şirketlerin yatırım harcamalarını kısmasına ve hane halkının kısa vadede tüketimini azaltmasına yol açtığını aktaran Ossa, “Bu da daha zayıf ithalat ve ihracat talebi demek. Ekonomistler, ekonomi yavaşladıkça ticaretteki büyümenin daha da zayıfladığını gözlemliyor. Bu nedenle WTO olarak, şu anda küresel ticarette bu yıl yüzde 0,8 büyüme öngörüyoruz. Geçen yıl bu oran yüzde 3 olmuştu.” bilgisini paylaştı.

Ossa, küresel ticaretin 2008-2009’daki mali krizden beri küresel ekonomiyle aynı oranda, ortalama yüzde 2,7 büyüdüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bu ilişkiyi sürdürmek için ticaretin 2023’te beklentinin altında büyüme göstermesinin ardından, 2024’te küresel ekonomiden daha hızlı büyümesi gerekecek. Dünyada enflasyonun yavaş bir şekilde gerilediğini dikkate aldığımızda, 2024’te küresel ekonomideki büyümenin yüzde 2,5 ve ticaretteki büyümenin de yüzde 3,3’e yükselmesini bekliyoruz. Eğer, faiz oranlarındaki artışla enflasyonun hızla düşürülmesi sağlanırsa, merkez bankaları da faiz oranlarında daha kısa süre içinde düşürme yoluna gidebilir. Bu da küresel ekonomi ve ticaretin büyümesini sağlar. Son veriler enflasyonun yavaş bir şekilde gerilediğini gösteriyor. Bu yavaşlama, yumuşak iniş ve daha erken bir toparlanmanın işaretlerini veriyor.”

Öte yandan, ABD ve Euro Bölgesi’nde yılın üçüncü çeyreğine ilişkin enflasyon verilerindeki gerilemenin endişelerin bir kısmını giderse de bazı gelişmekte olan ülkelerde enflasyonda yeniden artış eğilimi görüldüğüne işaret eden Ossa, Çin ekonomisindeki beklenenden keskin yavaşlamanın da küresel ticaretteki büyüme için risk oluşturduğunu söyledi.

MODELLER DEĞİŞİYOR

Ossa, enerji fiyatlarının ticaretteki büyümede önemli bir faktör oluşturduğunu belirterek, “Eğer tedarikte kesintiler meydana gelirse, enerji fiyatları yeniden artabilir ki bu da bazı ithalatçı ülkelerde resesyonu tetikleyebilir. Orta Doğu’da son dönemde gerilimin artması, yarattığı insani felaketin yanı sıra enerji arzında böyle bir aksama ihtimalini artırıyor. Çatışma bölgesel olarak nispeten sınırlı kalsa da hali hazırda ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturabilecek ve dünya ticaretinin toparlanmasını engelleyebilecek belirsizlikleri artırdı.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Ukrayna Savaşı dahil olmak üzere jeopolitik gerilimlerin arttığını ancak bu gerilimler neticesinde “küreselleşmenin bir yere gitmediğini” ifade eden Ossa, Avrupa ülkelerinin Rus petrol ve gaz arzına erişimi kaybettikten sonra birçok diğer ülkeden enerji ithal edebildiğini anımsattı.

Ossa, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Jeopolitik gerilimlere bağlı olarak ticaret modelleri değişiyor ama buna deglobalizasyon demezdim. WTO olarak, ticaretin bölgesel siyasi çizgilere göre yeniden şekillendiğine ilişkin işaretleri gözlemliyoruz. Bazı ülkeler siyasi açıdan benzer düşüncelere sahip ortaklarla daha fazla ticaret yapmaya başladı. Bu, jeopolitik gerilimleri yansıtsa da aynı zamanda salgın öncesi ticaret modellerine geri dönüşe de işaret ediyor olabilir. Bu açıdan, ticaretin küreselleşmeden geniş çaplı şekilde uzaklaştığına ilişkin kanıtlar hala oldukça sınırlı.”

Özellikle gıda gibi temel ihtiyaçların ticaretinde tüm ticaret kanallarının açık tutulması gerektiğinin altını çizen Ossa, Etiyopya gibi ülkelerin savaştan önce buğday tedarikinin büyük kısmını Rusya ve Ukrayna’dan sağladıklarını anımsatarak, “Ancak ticaret yoluyla bu ülkeler alternatif tedarikçilere ve ikame ürünlere ulaşabildiler. Ticaret kısıtlarını en az seviyede tutarak, ticarete konu ürünler en çok ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılabilir. Bu her zaman akılda tutulması gereken bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Kaynak: AA

Yorum yapın

undef 7701
undef 5147
undef 8087
undef 8177
undef 2467
undef 2468
undef 6777
undef 4927
undef 5723
undef 7193
undef 5570
undef 5692
undef 5170
undef 7880
undef 2826
undef 7894
undef 4686
undef 9156
undef 3918
undef 6888
undef 9857
undef 5311
undef 9834
undef 5439
undef 9281
undef 1865
undef 9429
undef 9351
undef 8191
undef 3937
undef 9354
undef 9004
undef 3913
undef 5730
undef 5364
undef 3655
undef 1567
undef 7500
undef 4756
undef 3549
undef 2035
undef 7030
undef 2986
undef 2743
undef 3540
undef 6437
undef 1612
undef 3395
undef 9649
undef 9578
undef 5351
undef 9429
undef 6431
undef 5188
undef 7968
undef 5315
undef 3712
undef 6779
undef 6004
undef 2621